Dr. Ahmet Şahin 2019-02-24T18:33:43+0300 2019-02-22T22:30:36+0300

B17 Vitamini İçeren Yiyecekler

Ticari açıdan bakıldığında laetrile ile anıldığı ancak amigdalin olarak da bilindiği görülen B17 vitaminini, ilk kez 1830 yılı itibariyle iki bilim adamının acı badem sayesinde izole ettiği söylenebilir.

Vitaminin keşfi sonrasında günümüze dek gelen süreçte birtakım bilimsel araştırmalara yer verilmiş ve kanser hücresi oluşumunun önüne geçtiği görülmüştür. Mevcut haldeki kanserli hücrelerinse bu vitamin sayesinde öldürüldüğü ön plana çıkmıştır. Klinik bazı çalışmalarda kanserin önlemesinde de iyileştirme sürecinde de boy gösterdiği görülen bu vitamin için hiçbir etkisi olmadığı sonucuna varılmıştır.

Ortaya çıkan sonuçlara rağmen B17 için anti kanser özelliği gösterdiği halk tarafından kabul edilmektedir.

B17 vitaminini kayısı çekirdeklerinde yoğun bir şekilde görmeniz mümkün olacaktır. Tabi birçok meyve çekirdeğinde de yemişlerde de bu vitaminin önemli ölçülerde bulunduğunu bilmeniz gerekir.

Yazı İçeriği

B17 Vitaminiyle Kanserin Önüne Geçilebilir mi?

B17 vitaminiyle ilgili vücuda girmesinin ardından oluşturduğu hidrojen siyanürle beraber kanserli hücrelerde engelleyici rol oynadığı ileri sürülmektedir.

Ancak yine de söz konusu enzimlerdeki salgılama ile dokulara ulaşılabilmesi için tek başına yeterli olmadığı bilinmelidir. Anti kanserojenin gerek düzenli egzersizlerle gerekse de beslenme ile desteklenmesi bu ölçüde öneriler arasında yer alacaktır.

Klinik testlere yönelik B17 vitamininin A, B15, E ve C vitaminleriyle alındığında kanser noktasında daha fazla etkililik gösterdiğinden söz edilebilecektir.

Zira B17 vitamininde kanserli hücrelerin yol olabilmesi ve tabi kansere dair yayılmanın durdurulabilmesi noktasında birtakım bilimsel araştırmalar ihtiyaç olarak karşınıza çıkacaktır.

B17’ye yönelik kanser önleyiciliğinin gerek ABD ilaç dairesinde gerekse de tıp enstitüsünde kabul edilmediği bilinmelidir. Amerika’daki kanser derneğinin sitesinde bu vitaminin kanser üzerinde tedaviye dair bir etkisi olmadığı bu durumun ise bilimsel araştırmalarla somut olarak sonuçlandırılmadığı yer almaktadır.

B17 Vitamini İçeren Besinler

B17 açısından zengin sayılan besinlerin çoğunlukla çekirdekli meyveler olduğu görülmektedir.

En fazla kayısı çekirdeği içerisinde bulunduğu bilinen bu vitaminin erik, kiraz ve şeftaliyle nektar tohumlarında da yüksek ölçüde yer aldığı görülmektedir. Sözü geçen meyvelerin yanı sıra üzüm, elma vb. meyvelerin çekirdeği ile ahududu, çilek, böğürtlen için de bu vitaminin varlığından söz edilebilir.

B17 İçeren Meyveler: Kızılcık, Bektaşi Üzümleri, ayva, böğürtlen, ahududu, dut, mürver ve yaban mersiniyle çilek de bu kategori içerisinde yerini almaktadır.

B17 İçeren Çekirdekler: Kayısı, darı, kiraz, elma, nektar, erik, armut, kabak ve keten tohumunda da B17 varlığından söz edilebilir.

B17 İçeren Fasulyeler: Börülce, siyah fasulyeler, Lima fasulyeleri, nohut ve bezelye.

B17 İçeren Diğer Gıda Çeşitleri: Atlı patatesler, tere, okaliptüs yaprakları, Ispanak, bambu yaprakları, pancar, kaju ve acı bademler bu vitamini içerisinde bulabileceğiniz diğer gıdalardan bazılarıdır.

B17 Vitaminin Zararları

B17 vitaminine dair yararlardan yukarıda söz edildi. Peki, ya zararlar? Bu konuda birtakım araştırmalara yer verilmiş ve bu vitamine yönelik özüt şeklinde ağızdan alınması halinde siyanür zehirlenmelerini meydana getirebildiği görülmüştür.

Siyanür zehirlenmeleri için ilk belirtiler nefes darlıkları, halsizlik, baş ağrıları, uyku hali, zihin karışıklıkları ve baş dönmeleri şeklindedir. Ağız içiyle ciltte beliren kızarmalar yahut pembeleşmeler de söz konusu belirtilerdendir. Zehirlenmenin şiddetli olması halinde nöbetler, nefes durması, koma gibi durumlar gözlenebilmektedir.

B17’nin vitamin olmadığı doğal bileşen olduğu yönünde iki uç görüşe yer verilmektedir.

B17’yi destekleyenler bu vitaminin kanserde kilit nokta olduğunu savunmaktadır. ABD ise B17’nin kansere etkisi olmadığı görüşündedir.

Ülkemizde bu konuya dair araştırma ve öneri yoktur.

İnternet ortamında da bu konuyla ilgili iki farklı görüş yer almaktadır.

Net bilgi olmaması doğru bilgi için doktora başvurmanızı gerektirecektir.

Henüz yorum yazılmamış.

Bir yanıt yazın