Baş ağrısı, birçok farklı şeyi kapsayan geniş bir terimdir. Baş ağrısı başın herhangi bir bölgesinde oluşan ağrılardır; Kafanın her iki yanında oluşabilir veya belli bir yerinde sabit olarak ortaya çıkabilir. (1)
Baş ağrısı başın merkez noktasından başlar ve baş ağrısının türüne göre başın diğer yerlerine yayılır. Baş ağrıları hafif, orta ve şiddetli derecede ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak baş ağrıları dört saatten az sürmekle beraber bazı zamanlarda günlerce de sürebilmektedir. (2)
Yazı İçeriği
Baş Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Baş ağrıları genel olarak birçok sebepten kaynaklanmaktadır. Baş ağrıları genel olarak başka bir hastalığın belirtisi ya da herhangi bir ilacın yan etkisi olarak kendini göstermektedir. (3)
Çoğu baş ağrısı ciddi bir hastalığın sonucu değildir, ancak bazıları acil bakım gerektiren yaşamı tehdit eden bir durumdan kaynaklanıyor olabilir. (4)
Baş ağrıları genel olarak nedenine göre sınıflandırılmaktadır:
Primer (birincil) Baş Ağrıları
Birincil baş ağrısı, başınızın içindeki ağrıya duyarlı yapılardaki aşırı aktivite veya sorunlardan kaynaklanır. Birincil baş ağrısı, altta yatan herhangi bir hastalığın semptomu değildir.
Genel olarak birincil baş ağrıları migren, küme baş ağrısı ve gerilim baş ağrısı tiplerini içermektedir. Bazı baş ağrısı türleri hem birincil hem de ikincil olabilir, çünkü bunlar izole edilmiş ya da başka bir durum veya hastalıktan oluşabilmektedir. Bu durumlar şunlardır:
- Alkol, özellikle kırmızı şarap
- Bazı yiyecekler, nitrat içeren işlenmiş etler gibi
- Uykudaki değişiklikler veya uyku eksikliği
- Kötü duruş
- Düzensiz beslenme
- Stres
- Sıcaklık ve dış basınç gibi doğrudan fiziksel uyaranlar
- Kafa derisindeki ağrı (epikranyal)
İkincil Tip Baş Ağrıları
Başın ağrı duyarlı sinirlerini uyaran başka bir rahatsızlığın belirtileri olan baş ağrısıdır. İkincil baş ağrılarına neden olabilecek, alkol bağımlılığından beyin tümörüne kadar çeşitli şiddette değişen çok sayıda durum vardır.
Bu iki örneğe ek olarak, aşağıdaki verilenler ikincil tip baş ağrılarına neden olabilecek farklı koşulların çeşitliliğini göstermek için kullanılmalıdır:
- Akut sinüzit
- Arteriyel gözyaşı (karotid veya vertebral disseksiyonlar)
- Beyindeki kan pıhtısı (venöz tromboz)
- Beyin anevrizması (beyindeki bir atardamar çıkıntısı)
- Beyin AVM (beyin arteriovenöz malformasyonu) – beyin kan damarlarının anormal oluşumu
- Beyin tümörü
- Karbonmonoksit zehirlenmesi
- Chiari malformasyonu (kafatasının tabanındaki yapısal problem)
- Sarsıntı
- Vücudun susuz kalması
- Diş problemleri
- Kulak enfeksiyonu (orta kulak)
- Ensefalit (beyin iltihabı)
- Dev hücreli arterit (arterlerin astarında iltihaplanma)
- Glokom
- Yüksek tansiyon (hipertansiyon)
- Menenjit
- Panik ataklar ve panik bozukluk
- Sarsıntı sonrası sendrom
- Kask veya gözlük gibi sıkı başlıktan gelen basınç
Baş Ağrısının Tedavileri Nelerdir?
Başta fizyolojik değişiklikler olmak üzere, kan damarlarının daralması, anormal nöron aktivitesi, genetik nedenler, aşırı sigara içme, aşırı alkol tüketimi, vücutta su eksikliği, aşırı ağrı kesici kullanımı ve göz yorgunluğu gibi baş ağrısının birçok nedeni olabilir. (5)
Baş ağrılarından kurtulmak için insanlar genellikle reçetesiz ilaçlar veya reçeteli ağrı kesiciler kullanmaktadırlar. Ancak baş ağrısını hızlı ve kolay bir şekilde tedavi edebilecek birçok doğal yöntemler vardır. (6)
Zencefil: Zencefil, başta bulunan kan damarlarının iltihaplanmasını azaltarak baş ağrısından kurtarmaya yardımcı olabilir. Zencefil suyu ve limon suyunu eşit miktarda karıştırın. Günde bir veya iki kez tüketin. Buna ek olarak, zencefil tozu veya çiğ zencefili suda kaynatabilir ve buharını teneffüs edebilirsiniz. (7)
Nane Yağı: Nane, baş ağrısına neden olan tıkanmış kan damarlarının açılmasına yardımcı olan mentol bileşenini içerir. Ayrıca sakinleştirici ve yatıştırıcı etkileri vardır. Üç damla nane yağı, bir çay kaşığı badem yağı, bir çay kaşığı zeytinyağı ve bir miktar suyu karıştırın. Bu karışımla birlikte alnınıza masaj yapın ya da alnınıza ezilmiş taze nane yaprakları koyabilirsiniz. Alternatif olarak, kaynar suyun içerisine bir miktar nane yağı koyun ve karışımdan çıkan buharı teneffüs edin. (8)
Fesleğen: Fesleğen, kas gevşetici ve gergin kaslar için uzmanlar tarafından tavsiye edilen bir üründür. Bununla beraber, gergin kasların neden olduğu hafif baş ağrısı için de yararlı bir üründür. Üç ya da dört taze fesleğen yaprağını kaynar suyun içine koyun ve birkaç dakika kaynatın. İsteğe bağlı olarak, oluşan karışıma biraz bal ilave edebilirsiniz. (9)
Lavanta Yağı: Lavanta yağını koklamak gerilim tipi baş ağrılarına iyi gelmektedir. Buna ek olarak, yapılan araştırmalar lavanta yağının migrene karşı etkili bir ürün olduğunu ortaya koymaktadır. İki bardak kaynar suya iki damla lavanta yağı ekleyin ve oluşan bu buharı teneffüs edin. Başka bir seçenek, lavanta yağını badem yağı ve zeytin yağı ile karıştırarak başınıza masaj yapabilirsiniz. (10)
Not: Lavanta Yağını ağızdan almayın.
Buz Paketi: Buz soğukluğu, baş ağrısına neden olan iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Genel olarak, soğuk uygulama baş ağrılarını hafifletmede çok etkilidir. Boynunuzun arkasına soğuk uygulamak, migren ve diğer baş ağrılarından kaynaklanan şiddetli baş ağrılarını azaltmada size yardımcı olacaktır. (11)
Biberiye: Biberiye yağının içinden bulunan rosmarinik asidin baş ağrısını yatıştırdığı bilinmektedir. Badem yağı ile bir miktar biberiye yağını karıştırın ve alnınıza masaj yapın. Buna ek olarak, bir çay kaşığı ezilmiş biberiye yaprağı ve bir çay kaşığı ezilmiş adaçayını bir fincan suda kaynatın ve soğumaya bırakın. Daha sonra oluşan bu karışımı için. (12)
Not: Biberiye yağı epilepsi veya yüksek tansiyon hastalarına uygun olmayabilir.
Yukarıda anlatılan yöntemlere rağmen baş ağrınız da hafifleme olmuyor ise mutlaka doktorunuza görünmeyi ihmal etmeyin. Genel olarak baş ağrıları diğer hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkabildiğinden, kronikleşen baş ağrıları için mutlaka doktorunuza başvurun.
Sonuç
Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?, yazısında nedenleri hakkında detaylı bilgiler verdik. Ağırlıklı olarak sağlıksız yaşam koşullarının baş ağrısına neden olduğu gibi, bazı hastalıkların da habercisi olduğunu gördük.
Yukarıda sırlanan belirtileri kendinizde gördüğünüzde ve bu belirtiler uzun süredir devam ediyorsa, mutlaka doktorunuzla iletişime geçerek altında yatan sebepleri araştırmalısınız.
Doktorunuzun uyguladığı tedavi yöntemine ek olarak yine onun onayı dahilinde bilimsel araştırma sonuçlarını referans aldığımız bitkisel tedavi yöntemlerini uygulayabilirsiniz.
Bu yazıyı faydaları bulduysanız paylaşarak, diğer hastalarında yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Dr. Aydın Yılmaz Dahiliye doktoru olarak görev yapmaktadır. 2015 yılından itibaren Sağlıkfit ekibine katılarak hastalıkları tedavi yöntemleri konusunda yüzlerce makale ele almıştır.
teşekkür ederim işime yarayacak bir yazı.