Dereotu dünyada yetiştiği bölgeye veya iklime göre tek yıllık veya çok yıllık olarak yetişebilmektedir. Bu harika bitki dünyada hemen hemen her iklimde ve her bölgede kullanılmasına rağmen farklı isimler alabilir ancak genel olarak dünya üzerindeki tüm kültürlerde ve tüm mutfaklarda benzer görevlere hizmet etmektedir.
Çoğu yemeğin içerisinde taze olarak kullanılabilen dereotu kurutulmuş bir biçimde de kullanım görebilmektedir. Bu bitkiyi üretmek isteyenler içinse birkaç tavsiye; dereotu sıcak ve bol güneşli yerleri sever ve gerçekten önemli olan şey güneş alan bir yerde yetiştirilmesidir.
Bilimsel adı Anethum Graveolens olan dereotu yüzyıllardır hem mutfaklarda hem de tıbbi malzeme üretiminde kullanılmaktadır.
Hem tohumları hem yaprakları kullanılabilen dereotunun bulundurduğu keskin, iştah açıcı ve güçlü tadının yanı sıra başta monoterpenler, flavonoidler, mineraller ve amino asitler olmak üzere bulundurduğu organik bileşimler sayesinde sahip olduğu birçok tıbbi tedavi bulunmaktadır (1).
Dereotunun Sağlığa Faydaları
Dereotunun sağlığa faydaları arasında uykusuzluk problemlerini çözme, hıçkırığı giderme, ishali giderme, dizanteriyi tedavi etme, menstrüel bozukluklara yardımcı olma, solunum bozukluklarında ve kanseri yenmeye yardım etme gibi faydalar sıralanabilirken aynı zamanda dereotu sindirim sağlığınıza da yardımcıdır.
Ayrıca ağız bakımı ve ağız sağlığı konusunda da yararlı olan dereotu bağışıklık sisteminizi güçlendirip sizi kemik bozulmalarından koruyabilir.
Dereotu anti inflamatuar bir maddedir yani vücudunuzda oluşacak iltihaplanmaları engelleyebilir veya azaltabilir dolayısıyla eklem yangılarını tedavi edebilir.
Bunun ötesinde sindirim sisteminizde oluşan gazı da önleyebilen dereotu vücudunuzda bir karminatif olarak görev alabilir (2).
Dereotunun sahip olduğu sağlığa olan faydaları dereotunun içerdiği organik bileşimler, vitaminler ve mineraller tarafından sağlanır.
Bahsettiğimiz organik bileşimlerden bazıları limonen, karvon ve anetofuran gibi monoterpenler ve vicenin ve kaempferol gibi flavonoidler olabilir.
Dereotunun içerdiği mineral ve vitaminlerden bahsedecek olursak da C vitamini, D vitamini ve A vitamini bulundururken önemli miktarda folik asit, demir ve manganez bulundurur.
Şimdi dereotunun sahip olduğu sağlık faydalarını yakından bir inceleyelim.
Sindirim Sistemini Düzenler
Dereotunun mezeler içerisinde malzeme olarak kullanılması gibi mutfakta birçok kullanımı bulunmaktadır. Dereotunun içerisinde uçucu yağlar bulunur ve bu yağlar sindirim sistemini ve safra kesesini uyararak sindirim sistemi için gerekli olan enzim ve suların üretimini sağlar.
Bu yağlar aynı zamanda bağırsağın peristaltik hareketini de uyararak kabızlığı giderir ve bağırsağı rahatlatır (3).
Uykusuzluğu Giderir
Bitkilerin bulundurduğu uçucu yağların kimsenin bilmediği tuhaf ve etkili özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerden bazıları uyarıcı, sakinleştirici, hipnotik ve yatıştırıcı olmalarıdır.
Dereotunun içerdiği uçucu yağlar için de durum aynıdır. Uçucu yağlarda bulunan flavonoidler ve B vitamini kompleksi uyarıcı özellikler taşıdıklarından sakinleştirici özelliklere sahip hormonların üretimini uyararak iyi bir uyku uyumanıza yardımcı olabilir.
Kemik Sağlığınızı Güçlendirir
Dereotunun içerdiği kalsiyum dereotunun sizi kemik yoğunluğunu kaybetmekten veya kemik kaybından koruması anlamına gelmektedir.
Kemik erimesi gibi kemik hastalıkları her yıl milyonlarca kişiyi etkilemekte ve kalsiyum diğer minerallerle birlikte çalışarak kemiklerin gelişiminde, büyümesinde, onarımında önemli bir görev almaktadır (4).
Şeker Hastalığıyla Mücadelenizde Yardımcıdır
Dereotunun şeker hastalığı ve insülin seviyesi üzerindeki etkisi uzun zamanlardan beri araştırılmaktadır.
Yapılan bu araştırmaların özellikle insan denekler üzerinde sınırlı olmasına rağmen çalışmalar dereotunun kortikosteroidle indüklenen diyabette serum lipidleri ve insülin düzeyindeki ani değişimlerin azaltılmasına yardımcı olduğunu ortaya koymuştur.
Sindirim Sisteminde Oluşan Gazı Engeller
Dereotu bilinen bir karminatif olarak aşırı gaz oluşumunun verebileceği utanç durumunu önlemede yardımcı olabilir.
Sadece halka açık ortamlarda utanç durumuna sebebiyet vermeyen aşırı gaz problemi aynı zamanda göğüs kafesinde sıkışma yaratarak diğer hayati organlarınız için de bir risk oluşturabilir.
Bu yüzden karminatif olarak görev alabilen dereotu sindirim sistemindeki gazın çabuk ve güvenli bir şekilde dışarı çıkarmanıza yardımcı olarak size yaratabileceği problemlerden korur (5).
6) Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirir
Dereotu uzun zamanlardan beri anti bakteriyel özelliklerle ilişkilendirilmektedir ve yapılan gözlemlerde vücutta oluşabilecek birçok mikrobiyal enfeksiyonları engellediği ortaya konmuştur.
Bu etkileriyle bağışıklık sisteminize destek olan dereotunun organlarda oluşabilecek enfeksiyonlardan vücudunuz herhangi bir yerinde oluşabilecek küçük kesiklerde veya yaralarda ortaya çıkabilecek enfeksiyon durumlarına kadar her türlü enfeksiyonu engelleyebilmektedir.
Hıçkırığı Geçirmeye Yardımcıdır
Vücudunuzda hıçkırığa sebebiyet verebilecek bir sürü olay bulunmaktadır ancak hıçkırığa sebebiyet verebilecek öncelikli neden midede sıkışan gazların yemek borusunda tekrar tekrar yukarı doğru hareket etmesidir. Geri kalan nedenler ise aşırı duyarlılık, alerjiler, hiperaktivite ve sinirsel bozukluklardır.
Dereotu tüm bu nedenleri çözüme ulaştırarak hıçkırığınızı geçirebilir öyle ki karmenatif olarak görev aldığı için sindirim sistemindeki gazın çıkışına yardımcıdır ve aynı zamanda sindirim sisteminde oluşan gaz miktarını azaltır.
Ayrıca dereotunun yatıştırıcı etkileri hiperaktiviteyi, sinirsel bozuklukları ve alerjileri çözüme ulaştırarak hıçkırıkları geçirmeye yardımcı olur (6).
Kanseri Önler
Şimdi tüm dikkatimizi makale boyunca bahsettiğimiz monoterpenlere çevirelim. Monoterpenler vücudunuzdaki kimyasalların zararlı etkilerini defettiğinden ve aynı zamanda doğal bir uyarıcı olduklarından dolayı kanserojen maddelerin nötrleştirilmesinde çok etkili olan glutatyon-S-transferaz isimli bir enzimin salgılanmasını uyarır.
Aynı zamanda bir antioksidan görevi gören bu enzim siyano ve benzo türevlerini ve vücutta oluşan yan ürünler olan serbest radikalleri nötrleştirerek vücudun kanserden korunmasına yardımcı olur.
Dereotunun uçucu yağlarında bulunan diğer antioksidanlar da dereotunu zevkle tüketen ve günlük diyetinde bulunduran insanların kansere karşı korunmasında yardımcı olmaktadır (7).
Dereotunun Yan Etkiler ve Zararları
Dereotu bir gıda olarak ağız yoluyla tüketildiğinde çoğunlukla güvenlidir. Dereotu ilaç olarak ağız yoluyla tüketildiğinde ise bazen güvenlidir.
Deriye uygulandığında bazen cildin tahriş olmasına neden olabilen taze dereotunun suyu ise cildin güneşe duyarlı hale gelmesine neden olabilir.
Cildin bu yüzden güneşe duyarlı hale gelmesi ise cilt kanserinin veya güneş yanıklarının oluşma ihtimalini artırabilir.
Böyle durumlarda güneş ışığından kaçınmanız ve açık renkli bir tene sahipseniz koruyucu kıyafetler giyip güneş kremi kullanmanız tavsiye edilmektedir (8).
Hamilelik durumlarında dereotu kullanımı kötü sonuçlar doğurabilir ve hiçbir şekilde tüketimi güvenli değildir. Dereotu kadınlarda menstruasyon döngüsünü başlatabildiği için hamile kadınlarda bu durum düşük yapma durumuna neden olabilir.
Emziren kadınlarda ise dereotunun tıbbi bir takviye olarak alınmasının güvenli olup olmadığına dair yeterli bilgi bulunmamaktadır bu yüzden yemek miktarlarına bağlı kalınması önem arz etmektedir ancak doktorunuzla konuşmanız tavsiye olunur.
Havuç ailesinden herhangi bir bitkiye alerjik olan insanlarda dereotu da alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bahsettiğimiz bitkilerden bazıları kişniş, rezene, kereviz gibi bitkilerdir.
Bu konuda dikkatli olunmalıdır çünkü gıdanın yol açtığı alerjik reaksiyonlar çok ciddi vakalara yol açabilmektedir (9).
Diyabet yani şeker hastalığı sahibi insanların dereotu kullanımında dikkatli olmaları gerekmektedir çünkü dereotu kan şekerini düşürme özelliğine sahiptir.
Dereotu kan şekerinin düşüşünü tetikleyebildiği için ameliyat sırasında veya ameliyat sonrasında kan şekerini düşürerek problemlere sebebiyet verebilmektedir bu yüzden herhangi bir operasyon veya ameliyat geçirecekseniz 2 hafta öncesinden dereotunu kullanmayı bırakmanız tavsiye edilmektedir (10).
Eğer yüksek miktarlarda dereotu kullanıyorsanız kan şekerini dikkatli izlemeniz ve doktorunuzla irtibat halinde olmanız gerekmektedir.
Dr. Aydın Yılmaz Dahiliye doktoru olarak görev yapmaktadır. 2015 yılından itibaren Sağlıkfit ekibine katılarak hastalıkları tedavi yöntemleri konusunda yüzlerce makale ele almıştır.
Henüz yorum yazılmamış.