Dr. Aydın Yılmaz 2018-07-18T23:48:03+0300 2018-07-18T23:48:03+0300

Protein Nedir? Nelerde Bulunur? + 32 Besin, Yiyecek

Proteinin bilimsel tanımı, amino asitlerin sarmal zincir şeklinde birbirine bağlanması ile oluşan organik bileşenlerdir.

Kas ve insan dokularının yapıtaşı miyozin ve aktin adlı proteinlerdir.

İnsan vücudunda tüketim sıralamasında en sonra yer alır ve ölümcül açlık sınırında vücut kendi proteinini tüketir.

Protein vücudun 4 temel besin kaynağından bir tanesidir.

Bu organik besin, vücudun büyüme, gelişme ve onarımında büyük bir işleve sahiptir.

Proteinler meydana getiren 20 adet amino asit vardır.

Bunlardan 10 tanesi vücut tarafından üretilebilirken, 2 tanesi büyüme çağı bittiğinde kesilmektedir.

Proteinler, yetişkin bir insan vücudu baz alındığında dışarıdan protein almak zorundadır.

Bu durum bu bireylerin daha sağlıklı bir şekilde hayatlarını daim ettirmelerini sağlamaktadır.


Yazı İçeriği

Protein İçeren Yiyecekler

Protein Nelerde Bulunur

Protein Nelerde Bulunur

Yazımızın bir önceki bölümünde bahsettiğimiz gibi özellikle insan vücudunun düzenli olarak protein alması şarttır. Belirli bir çağa gelmiş yetişkin bireylerin özellikle vücudunda üretilemeyen protein kaynaklarını dışarıdan besin ve protein takviyeleri (supplementler) aracılığı ile almaları gerekmektedir.

Özellikle fiziksel olarak oldukça aktif olan sporcular ya da ciddi kas rahatsızlıkları yaşayan kişilerin dışarından besinler ve takviyeler aracılığı ile protein desteği almaları gerekmektedir. Hayvansal ve bitkisel protein kaynaklı besinler doğada yaygın olarak bulunmaktadır.

Yüksek oranda protein içeren yiyecekler şu şekilde özetlenebilir,

  • Yoğurt; protein oranı açısından en zengin besinlerin arasında yer almaktadır. Orta boy bir kasede yaklaşık 10-15 gr protein bulunur.
  • Yumurta en kaliteli proteini içermektedir. Özellikle gelişme çağında bulunan genç ve çocukların düzenli olarak tüketmesi gereken bu protein kaynağı oldukça sağlıklıdır. Ortalama bir boya sahip bir yumurtanın beyazı yaklaşık 3,5 gr sarısı ise yaklaşık 2,8 gr protein içermektedir.
  • Tavuk ve hindi. Derisinden ayrılmış yaklaşık 90 gr beyaz etlerinde yaklaşık olarak 25 gr protein bulundurmaktadırlar.
  • Mercimek en kuvvetli protein kaynağıdır. Bir su bardağı haşlama mercimek ortalama olarak 18 gr protein barındırır.
  • Bezelye; lif, potasyum magnezyum, çinko ve demir açısından da oldukça zengin olan bezelyenin 1 su bardağı pişmişinde ortalama olarak 8 ila 10 gr aralığında protein bulunmaktadır.
  • Fıstık ezmesi, oldukça lezzetli ve yüksek protein oranlı bir kaynaktır. Orta boy bir kaşık miktarında fıstık ezmesinde ortalama 4 gr protein bulunmaktadır. Doymamış yağ oranı ve lif bakımından da oldukça zengindir.
  • Süt. En önemli protein kaynaklarının başında yer alır. Bir su bardağında yaklaşık olarak 8 gr protein bulunmaktadır. Ayrıca yüksek oranda D vitamini, kalsiyum ve fosfor deposu olarak da değerlendirilebilir.
  • Kırmızı et
  • Soya
  • Sakatatlar

Şeklinde sıralanabilir.


Alınması Gerekli Olan Protein Miktarı

Günlük Alınması Gereken Protein Miktarı

Günlük Alınması Gereken Protein Miktarı

Dünya sağlık örgütü tarafından yapılmış araştırmalar sonucunda insan vücudunun kilo başına ortalama olarak günlük 0,8 gram olarak belirlenmiştir. Spor yapan ya da yüksek vücut aktivitesine sahip kişilerin de protein ihtiyacı bununla doğru orantılı olarak artmaktadır. Bu miktarın altında protein alınması uzun vadede kişide ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.

Genel bir kanı ile genellikle proteinin et kaynaklı olduğu düşüncesi bulunmaktadır. Ancak yukarıda da sıraladığımız gibi birçok bitkisel kaynaklı protein de doğada kolaylıkla bulunmaktadır. Proteinler tek tip alındığı taktirde metabolizmayı bozma riski taşımaktadırlar.

Vejetaryenler için özellikle bitkisel kaynaklı proteinlerin önemi oldukça yüksektir. Bu noktada soya, bakliyat ve kuruyemiş kaynaklarından faydalanabilirler.

Ateşli hastalık, hamilelik, kansızlık, tıbbi operasyon, yaralanma, ishal ve troit bezi sorunları gibi durumlar sonucunda vücut normalden daha fazla proteine ihtiyaç duyar.

Proteinin sindirilmesi midede başlayan bir süreçtir. Vücutta rahatlıkla sindirilebilen ve diğer protein formlarına çevrilebilen proteinler kaliteli proteinler olarak adlandırılmaktadırlar. Anne sütünde bulunan protein en kaliteli protein kaynağıdır. Bu tip proteinler dışarından alınması gereken amino asitleri ihtiva eden ve kayıp vermeden kullanılabilen tiptedir.


Protein Eksikliğinde Neler Yaşanır?

Protein kişi vücudunda protein formunda depolanmaz. Depolanma şekli yağa dönüşerek olur. Proteinin eksik alınması doğrultusunda özellikle gençlik çağı altındaki çocuklarda daha büyük risklere neden olabilmektedir.

Protein eksikliğinde,

  • Öncelikle vücuttaki azot oranı azalır. Bu denge kaybolduğunda vücut kaybettiği azotu geri kazanamaz. Çünkü en önemli azot kaynağı proteinlerdir.
  • Odaklanmak ve beyin gücünde sorunlar meydana gelmeye başlar.
  • Kişi çok hızlı bir şekilde yorulur.
  • Kansızlık, kan şekeri düşüşü ve kan basıncı düşüşü görülür
  • Gözlerde bozulma sık görülen bir sorundur.
  • Diş eti hastalıkları meydana gelir.
  • Vücutta ağrı ve zedelenme daha hızlı bir şekilde olabilmektedir.
  • Kaslarda incelme, zayıflık
  • Sağlıksız saçlar
  • Vücudun su tutması durumu (ödem)
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması
  • Tırnaklarda güçsüzlük ve hızlı kırılma
  • Bilinç sorunları
  • Uyku problemleri
  • Kadınlarda düzensiz adet döngüleri

Gibi birçok sağlık sorunları yaşanabilmektedir. Protein içeren yiyecekler yemek, uzak durmamak ve düzenli olarak tüketmek bu konuda oldukça büyük önem taşımaktadır.

Ancak, proteinin vücudun ihtiyacından fazla alınması durumu da bir bu kadar tehlikeli olabilmektedir.

  • Alındıktan sonra yağa dönüşmesi nedeni ile obezite riski
  • Gereğinden fazla protein idrarla atılan kalsiyumun da artmasına sebep olur. Bu durum böreklerde süzülme olduğu için taş oluşumuna neden olabilmektedir.
  • Böbreklerin, üre yapma ve atma durumu artar.
  • Eklem ağrılarına neden olan gut hastalığına neden olabilir.
  • Hayvansal kaynaklı protein kaynakları, yüksek oranda doymuş ya ve kolesterol barındırdığı için kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini arttırır.
Henüz yorum yazılmamış.

Bir cevap yazın