Sonbahar ve kış mevsimlerinde en sık rastlanan ve mevsimlerin değişme dönemlerinde varlığını son derece hissettiren nezle salgınları, basit gibi gözükse de kişinin yorgun, halsiz, sürekli öksüren ve hapşıran, bu nedenle sağlıklı uyku uyuyamadan hayatına devam edilmesini gerektiren sevimsiz bir durumdur.
Birçok insan nezle salgınları sırasında kendine belirli yöntemler seçer ve kendini nezleye karşı en iyi şekilde korumaya çalışır. Genellikle insanlar soğuk algınlığı geçirici ilaçlara yeltenmektedir ancak bir o kadar kişi de doğallıktan yana olarak, bitki çaylarının hazırlanışı hakkında birçok bilgiye sahip olmaktadır.
Aslında bakılırsa, nezle ve grip gibi hastalıklarda ilacın son çare olarak düşünülmesi doğru bir yaklaşım olmaktadır. Yani normalde en geç 10 gün içinde tüm belirtileri ile kaybolan nezlenin, artık geçmediği bir durumda daha da fazla vakit kaybetmeden doktora gidilmesi, gereken ilaçların alınması çok önemlidir. Fakat aslında ilaç kullanımından köşe bucak kaçarak günlerce hasta olmak yerine, doğru şekilde vücudu koruyarak, nezleye yakalanmamak da mümkün olabilmektedir.
Nezleye yakalanılması, son derece kolay bulaşabilen bir hastalık olmasından ötürü bu kadar sık rastlanılan bir sorun haline gelmiştir. Çünkü nezle aynı ortamda bulunulan bir kişinin öksürmesi, hapşırması, temas etmesi gibi sebeplerden ötürü çok kolay bir şekilde gerçekleşebilmektedir.
Bu nedenle aslında nezle salgınlarının haberlerinin yayıldığı dönemlerde insan ilişkileri açısından da dikkat ederek, daha mesafeli olarak kendini korumaya almak çok önemlidir. Soğuk algınlığı ve nezlenin en büyük koruyucularından bir diğeri de asla vazgeçilemeyen doğal ilaçlar olarak adlandırılan bitki çaylarıdır.
eyan kökü, ekinezya, zencefil, yeşil çay gibi daha birçok faydalı bitkinin suda kaynatılıp demlenmesi ile hazırlanan bitki çayları, bazen ilaçlardan çok daha hızlı ve etkili sonuçlar ortaya koyabilmektedir. Bunların yanı sıra nezleden korunmak için yapılabilecek önerilen arasında, kış mevsimine girerken çok daha fazla sıvı ve su tüketimini artırmak gerekmektedir.
Eğer kişi artık nezleye yakalanmış ve çabuk atlatmak için uğraşıyorsa öneriler daha da çoğalacaktır. Nezle olan kişinin özellikle öğünlerinde tavuk suyu çorbasının eksik olmaması, ortamın sürekli nemli olması, burun duşu yapılması gibi seçenekler de sıralanabilmektedir.
Bu seçenekler, nezle ile baş etmek konusunda gerçekten de çok etkili ve hızlı bir şekilde kişiyi hastalıktan kurtarmaktadır. Bunların dışında yine doğal yöntemlerde vazgeçemeyen kişilerin sıklıkla önerdiği ve doktorların da hem salgınlardan korunmak hem de yakalanılması halinde nezleyi kolay ve hızlı atlatmak için bazı öneriler bulunmaktadır.
Aslında bu listenin en başında olması gereken öneri ise meyvelerdir. İçerdikleri zengin vitaminler sayesinde, vücut direncini artırmada, bağışıklığı güçlendirmede, enerji vermede e sıvı kaybını önlemede son derece olumlu etkilere sahip olan meyveler, nezle olan kişiler için vazgeçilmez olmalıdır.
Nezleyi Ortadan Kolayca Kaldıran Meyveler
Günlük hayatta da öğün aralarında ve akşamları tüketimi eksik edilmemesi gereken meyveler, her zaman olduğu gibi nezle ile baş etme konusunda da etkili olmaktadır. Vitaminlerin vücuda doğrudan alınması sayesinde kişiye çok hızlı bir iyileşme süreci yaşatır. Aynı zamanda da tüketimi sayesinde nezleye yakalanmadan güçlü bir önlem almak da mümkün olabilmektedir.
Portakal: Kış mevsiminin vazgeçilmezi bir grip ve nezle salgını bir de kilo kilo tüketilmesi gereken portakal meyvesidir. Portakalın içeriğinde çok fazla oranda C vitamini bulunmaktadır. Aynı zamanda kalsiyum, potasyum, A, B1, B2 gibi daha birçok vitamini de içererek, vücuda sadece nezle konusunda değiş damar tıkanıklığını giderme, kalbi temizleme, uykusuzluğu giderme konularında da etkili bir şekilde yardımcı olmaktadır.
Kivi: Kivi meyvesinde ki antioksidan madde miktarı son derece fazladır ve bunun yanı sıra A,C ve B2 vitaminlerini de içermektedir. Bu sayede nezleyi hızlıca geçirme konusunda yoğun olarak tüketilmesi gereken meyvelerden birisidir.
Nar: Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve mikroplarla kolayca savaşmayı sağlamak açısından son derece etkili bir meyve olan nar, nezleyi atlatmada yardımcı olduğu gibi aynı zamanda kanser önleyici olarak da bilinmektedir.
Elma: Nezlenin ortaya çıkardığı can yakıcı ve sıkıntı verici olaylardan baş ağrısı, gerçekten de kişilerin keyfini kaçırabilecek potansiyeldedir. Bu nedenle baş ağrısı ile başa çıkmak için elma tüketmek bu sorunu ortadan kaldırmaya yeterli olabilecektir.
Armut: Nezle sırasında ortaya çıkan rahatsızlıklara en iyi şekilde destek olan armut meyvesi de vitamin açısından çok fazla zengindir. A, B1, B2, B3, B6 ve C vitamin çeşitlerini içinde barındıran armut, son derece faydalı bir meyve olarak nezle sırasında da tüketimi önerilenler arasında yer almaktadır.
Muz: Nezleye yakalanıldığında hissedilen ve bir türlü bitmeyen yorgunluk, isteksizlik ve halsizlik konusundan en etkili ve lezzetli meyve olan muz, sanıldığından daha fazla faydalı olabilmektedir. Sindirim ve dolaşım sistemini düzenlemeye, kalp hastalıklarına engel olmaya ve nezlenin en büyük sorunlarından yorgunluğa iyi gelerek, kişinin kolayca iyileşmesini sağlar.
Mandalina: Hastalık denince ilk olarak akla gelen meyveler arasında mandalina da önemli ve bol vitaminli bir yer kaplamaktadır. Özellikle nezle salgınları döneminde yakalanmaya karşı savunma mekanizmasını çok güçlendirmektedir. Bunun yanı sıra diğer besin içerikleri ile de birleşerek kişinin enerjisini daha da yükseltecek bir içeriğe sahiptir. Yüksek tansiyonu düşürme ve kalp hastalıklarından korunma konularının yanı sıra, nezlenin de en büyük düşmanlarından birisi olarak kabl edilmektedir.
Dr. Aydın Yılmaz Dahiliye doktoru olarak görev yapmaktadır. 2015 yılından itibaren Sağlıkfit ekibine katılarak hastalıkları tedavi yöntemleri konusunda yüzlerce makale ele almıştır.
Henüz yorum yazılmamış.